Balkondan düşen Eyüp öğretmen 3 aylık yaşam savaşını kaybetti
Ankara'da iki sene önce, ders anlattığı sırada öğrencisinin saygısız hareketlerine maruz kalan İngilizce öğretmeni Eyüp Sağlık (60), davranışından dolayı tepkileri üzerine çeken öğrencisine "Bir hata ile bir Türk evladı kaybedilemez. Ben kendisini affettim. Bu bizim evladımız, atamayız" sözleri ile sahip çıkmıştı. Hoşgörülü bu davranışı ile yürekleri ısıtan Sağlık, üç ay önce 3. kattaki evinin balkonunda düşmesi sonucu ağır yaralanarak müşahedeye alınmıştı. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan emekli öğretmen bugün son yolcuğuna uğurlandı.
    2022'nin Mart ayında, Ankara'nın Sincan ilçesindeki bir özel okulda İngilizce   öğretmeni olarak görev yapan Eyüp Sağlık (60), sosyal medyada fenomen olmak   isteyen bir öğrencisinin kendisine yönelik saygısız hareketlerine maruz kalmıştı.   Başka bir öğrenci tarafından kayda alınan o anlar ise büyük tepki toplamış ve   olay hakkında Ankara İl Milli Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatılmıştı.   Maruz kaldığı durumun ardından kendisine ulaşan gazetecilere konuşan Sağlık   ise öğrencisine sahip çıkarak kendisini affettiğini söylemişti. Örnek davranışıyla   büyük takdir toplayan Sağlık, kendisinin de hatası olabileceğini belirterek   verdiği röportajda şöyle konuşmuştu:  "Biz tabii büyüğüz ve eğitimciyiz. Bir hata ile bir Türk evladı kaybedilemez.   Herkesin geçmişte elbette ki hataları var. Bu çocuk da bir şiddet uygulamamış,   evet öğretmene, mesleğe zedeleyici hareketler ama çocuk da bilinçli değil. Kendisini   affettim. Onunla ve velisiyle de buluştum. Bu bizim evladımız, atamayız. Bu   çocuğa ne yapması gerektiğini öğretememişiz. Kendi payıma söylüyorum, diğer   meslektaşlarım için değil. Ben öğretememişim." Ayağının kayması sonucu balkondan düşerek ağır yaralanmıştı  Bu davranışın ardından tüm ülkede tanınan Sağlık, yaklaşık 3 ay önce evinin   balkonunda temizlik yaptığı sırada ayağının kayması sonucu 3'ncü kattan düşerek   ağır yaralandı. Ambulansla Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen   ve tedavi altına alınan Sağlık'ın sol kolunun işlevini yitirdiği, akciğerinde   sönme olduğu ve vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluştuğu öğrenildi. Buradaki   3 haftalık tedavisinin ardından Etlik Şehir Hastanesi'ne nakledilen ve bir süre   daha tedavi gören Sağlık, durumunun sürekli kötüye gitmesi ve geçirdiği kalp   krizi sebebiyle hayatını kaybetti.Gözyaşları arasında son yolcuğuna uğurlandı  Vefat eden emekli öğretmen için Ankara'nın Çamlıdere ilçesinde yer alan Körler   Mahallesi'ndeki Merkez Camisi'nde öğle namazını müteakip cenaze namazı kılındı.   Sağlık, cenazesi namazının ardından gözyaşları arasında ilçe mezarlığında toprağa   verildi."Geçen hafta kalbi durmuştu ama tekrar çalıştırmayı başarmışlardı"  Olayla ilgili konuşan ağabey Ali Sağlık, "Kardeşim sabah uykulu halde balkon   camını silerken ayağı kaydı ve üçüncü kattan düştü. Komşuların yardımı sayesinde   ambulansla hastaneye götürüldü. 21 gün boyunca hastanede tedavi edildi. Götürüldüğü   hastanenin imkanları yetmeyince başka hastaneye nakledildi. Orada da bütün gayretlere   rağmen hayata tutunamadı. Düşünce kaburgaları kırılmış, sol kolu işlevini kaybetmiş   ve akciğeri sönmüştü. İlk başlarda bilinci yerindeydi. Konuşabiliyorduk. Daha   sonra bilinci kaybetti. Bir süre makinelere bağlı yaşadı. Geçen hafta kalbi   durmuştu ama tekrar çalıştırmayı başarmışlardı. Tekrar kalbi durunca bu kez   kurtarılamadı" dedi."Kızının düğününe yetişemedi"  Kardeşinin, kızının düğününe çok gelmek istediğini ama sağlının müsaade etmediği   söyleyen ağabey Sağlık, "Gözleri açık vefat etti. Kızının düğününe yetişemedi,   göremedi. Düğünü babası olmadan yaptık. O sırada hayattaydı ama uyuyordu. Gelemedi   düğüne. İyi bir insan ve öğretmendi. Mesleğinde başarılıydı. Dersinde sadece   İngilizce konuştururdu. Emekli olması istenmedi başarılı olduğu için. Okul müdürü   reddetti emeklilik isteğini. Ama o yorulduğunu ve ailesi ile vakit geçirmek   istediğini ve istirahat etmesi gerektiğini belirterek emekli olmuştu. Tatillerde   bile çalışırdı. Orada öğrencinin esas gayesi fenomen olmaktı. Orada benim kardeşim,   alçak gönüllüğü ve öğretmenliğin verdiği yüksek maneviyatla 'o çocuklar bizim   çocuklarımız' diyerek sahip çıkmıştı" ifadelerini kullandı.